Alt Yapı Oyuncularına Sporun Katkıları

Çocuk ve gençlerin spor yapmalarının faydaları konusunda sayısız seçenek sunabiliriz. Yapılan spor branşına ya da yaşa göre değişen ve çeşitlilik gösteren çokça artısı vardır egzersiz yapmanın. Bu yazımızda konuyu biraz daha daraltarak sporun, kulüplerin altyapılarındaki (öz kaynak) takımlarda oynayan çocuk, genç ve genç yetişkin bireylere olan katkılarından bahsedeceğiz.

Altyapılardaki genç sporcuların her biri A takım seviyesine gelene kadar, sadece fiziksel performans olarak değil stres kontrolü, öfke kontrolü, motivasyon, konsantrasyon, vs. gibi psikolojik konularda da kendilerini geliştirmeli ve hazır hale gelmelidir. Peki, bir çok açıdan elit düzeye erişmeye çalışan sporcu adayının öz kazanımı ne olacaktır? Ya da başka bir deyişle yaptığı spor dalında verdiği onca emek, çalışarak geçirdiği uzun saatler ve günler, başarılı olabilmek adına yaptığı tüm fedakarlıklar hayatta ona ne gibi artılar kazandıracaktır?

Spor, büyüyen çocuğun fiziksel gelişiminin yanında psikolojik ve sosyal yönden gelişimine de katkıda bulunur. Bireysel sporlar; özgüvenin, kendi sorumluluğunu alma yetisinin gelişimine katkıda bulunurken, takım sporları; paylaşmayı, yardımlaşmayı, takım halinde hareket ederken bireysel hırsların takımın önüne geçmesini kontrol etmeyi geliştirir.

Düzenli fiziksel aktivite ile çocuğun kuvvet ve dayanıklılığı artar, kemik gelişimi olumlu yönde etkilenir, kilo kontrolü sağlanır. Spor ile hareketsizlik ve aşırı kilo sonucunda erişkin dönemde gelişebilecek kalp damar hastalıkları, şeker hastalığı ve diğer sağlık problemlerinin gelişimi önlenebilir. Ayrıca öz disiplin, kendine güven, kendini ifade edebilme, sorumluluk alma, kolay sosyalleşme, zorluklar karşısında pes etmeme ve devam etme gibi karakteristik özellikler de sporun genç sporcuya katacağı diğer artılar olarak sıralanabilir.

Sporcu adayı aslında fiziksel aktivitenin yanı sıra, antrenmanlar öncesinde ve sonrasında antrenör, takım arkadaşları, yönetici ve kulüp çalışanları ile sosyalleşmekte ve iletişim becerilerini geliştirmekte, antrenmanlar sırasında zayıf ve kuvvetli yönlerini, sınırlarını keşfetmekte, maç, yarışma ve turnuvalarda kulübünü temsil etmenin sorumluluğunu almakta, yoğun sezon tempolarında disiplinli ve düzenli yaşamayı öğrenmekte, spor ve okul yaşamını birlikte yürütmekte, karşılaştığı bir çok zorlukla başa çıkmayı, kendi ayakları üzerinde durmayı tecrübe etmektedir. Spor yapan bir çocuk zamanını doğru kullanmayı öğrendiğinden okul başarısı da beraberinde gelecektir.

Bütün bu kazanımlar sporcu olmasının bir artışıdır ve onu gelecekte spor yapmamış akranlarından daha kolay hayata hazırlayacaktır. Örneğin; bir iş görüşmesi mülakatında; aynı donanıma sahip iki gençten, yaşamının bir döneminde sporculuk hayatı olmuş olanı sadece duruşu, konuşması ve tavırları ile öne çıkabilir. Genelleme yapmak çok doğru olmasa da sıkça görülen bir durum olarak; sporcu olan, kendinden emin duruşu, dozunda rahatlığı ve kolay ilişki kurabilmesi ile öne çıkacaktır. Böyle bir gencin iş disiplini için de endişelenmeniz gerekmez çünkü o, bu özelliği spor sayesinde çoktan kazanmıştır.

Bütün bu artıları göz önünde bulundurarak; her çocuk ailesi ya da öğretmenleri tarafından herhangi bir spor branşının altyapısına yönlendirilmelidir. Bilinçli veliler, sporun, çocuklarının zeki ve ahlaklı bireyler olarak yetişmesinde ne kadar önemli bir yeri olduğunun farkında olanlardır.