Harika Bir Veli Olmak için Yapabileceğiniz 25 Şey-1

 

Koça alaycı sözler, hakemlere bağırıp hakaret etmeler, maçta ayaklarını yere vurarak, rahatsız edici şekilde bağırarak karşı takıma ve taraftarlarına kötü sözler söylemeler, sahadakilerin henüz çocuk olduğunu unutup, onlara nasıl örnek olacağını düşünmeden sağa sola tehditler savurmalar. Çok da yabancı gelmiyor, değil mi? Bu tarz bir veliyi neredeyse her maçta görebiliyoruz. Bu görüntüler özellikle bir altyapı maçında hiç iyi bir görüntü yaratmıyor. Yakında oturan diğer aynı takım velileri onlarla ilişkili olmaktan utanırlar. Genç ve çocukların spor müsabakalarında bu şekilde davranan bir ebeveyn için yer olmamalı.

Spor rekabetçi bir mecra ve veliler en az oyuncu ve antrenör kadar kendilerini oyuna kaptırabiliyorlar. Her anne-baba kendi çocuğunun başarılı olmasını ister ve bu isteğinin gerçekleştiğini görmek için heyecanlanır. Ne yazık ki, bu heyecan birçok anne-babaya aslında neyin önemli olduğunu unutturur.

Diğer yandan maçlara-yarışmalara gelip, neşeli şekilde destekleyen, skor ne olursa olsun çocuklarının oyundan aldığı keyiften ötürü mutlu olan ebeveynler de vardır. Böyle velilere daha çok ihtiyacımız var.

İyi ama nasıl böyle bir ebeveyn olunur? Doğru sporcu velisi olmanın yolu nelerdir? İşte harika bir veli olmak için yapabileceğiniz 25 şey.

 

1. Kazanmanın önemli olmadığını unutmayın

Diyelim ki; Antrenör en iyi beş oyuncusu ile oyuna başlamadı ya da kötü bir oyun hazırladı ve takım ilk yarıyı geride bitirdi. Veya hakem aslında pozisyon faulken düdük çalmadı. Bunlar gerçekten önemli değil. Unutmayın ki çocuğunuzun takımının maçı kazanmasından çok daha önemli şeyler var. Tek endişeniz kazanmak ise; lütfen, altyapı maçlarından uzak durun.

 

2. Çocuğunuzun keyif almasına odaklanın

En önemli şey kazanmak değilse, nedir? Çocuğunuzun keyif alması.
O sporu yaparken ya da o maçta ne kadar eğlendiği, birincil endişeniz olmalıdır. Çocuğunuzun antrenmanlara katılmayı seviyor mu? Her antrenmandan ya da maçtan önce sabırsızlanıyor mu? Antrenörü hakkında olumlu şekilde konuşuyor mu?
Aslında çocuklar için kısmen zayıf bir takımda olmak daha iyidir. Böylelikle spor yapmanın zevkine varabilirler, kendilerini geliştirmeye odaklanabilirler ve oyuna tutku ile bağlanabilirler. Daha güçlü ve hedefi büyük olan bir takımda ise oyuncular katılmak istemedikleri fazlaca antrenmana zorlanabilirler, koç onlara sanki NBA oyuncularıymış gibi davranır ve onlardan her maçta rakibi domine etmeleri beklenir ve bu da üzerlerinde büyük bir baskı yaratır. Böyle bir takım büyük ihtimalle çoğu maçını kazanacaktır ama bu baskı aynı zamanda oyuncularda o spor dalına karşı bir nefretin doğmasına sebep olacaktır.

3. Çocuğunuza iyi performans göstermesi için baskı yapmayın

Oyuncular daha çok çalışmaları, daha iyi oynamaları, daha fazla sayı atmaları, daha iyi savunma yapmaları ve bir çok şeyi “daha iyi” yapmaları için devamlı baskı görürler. Velilerin bunu arttırmaması gerekir. Aileler, altyapı takımında oynayan çocukları için hatırı sayılır miktarlarda harcama yaparlar. Ama bunu çocuklarına yeni bir baskı unsuru olarak hiçbir zaman kullanmamalıdırlar. Örneğin; “Bu ayakkabıya bu kadar çok para verdik, bugün başarılı olsan iyi edersin.”, tarzındaki bir yaklaşım çocuğun motive olmasını değil sadece suçlu hissetmesini sağlar.
Çocuk için bu kadar baskı altında, oyun artık eğlence değil, ciddi bir iştir. Bu stres altında koçun ve ebeveynlerinin beklentilerini karşılayamazlarsa yeterince iyi olmadıklarını düşünmeye başlarlar.
Sonuç? Artık bir eğlence olmayan bu sporu bırakırlar!

 

4. Kendi hayallerinizi çocuğunuzun üzerinden yaşamaya çalışmayın

Eğer çocuğunuzun sportif başarısını onun önemsediğinden daha çok önemsediğinizi farkederseniz biraz geri çekilmenizde fayda vardır. Çoğu sporcu anne-babası gençken kendilerinin kaçırdığı fırsatları şimdi oğulları ya da kızları kaçırmasın diye onları fazlasıyla zorlarlar.
Bırakın, sizin onlar için çizdiğiniz yerine kendi yollarını kendileri çizsinler.

5. Çocuğunuzun büyük olasılıkla profesyonel olamayacağını kabul edin

Hiç bir altyapı oyuncusunun ne kadar yüzdeyle profesyonel sporcu olma şansı var, merak ettiniz mi? Bu konuda ne yazık ki Türkiye genelinde yapılan bir araştırma olmamakla birlikte tahminen genç takımlar baz alındığında, 17-18-19 yaş grubunda bulunan lisanslı oyuncular içinde 10.000 sporcudan yalnızca ortalama olarak 9-10’ü (bu rakam abartılarak verilmiştir) 1.lig seviyesinde profesyonel sporcu olarak hayatını sürdürüyor.
Yani çocuğunuzun profesyonel olmama olasılığı sandığınızdan daha yüksek. Bu gerçeği aklınızda tutarak onun üzerine gitmeyin ve oyunu sevmesine izin verin.

veli1
6. Çocuğunuzun kendi istediği ve sevdiği sporu seçmesine izin verin

Sizin sevdiğiniz ya da onun için doğru olduğunu düşündüğünüz sporu yapmak için onu zorlamayın. Sırf siz basketbolu çok seviyorsunuz diye (belki çok da iyi bir oyuncuydunuz), ondan da aynı yoldan gitmesini beklemeyin.
Eğlenmek, çocuklar için en büyük motivasyon kaynağıdır. Onlara kendilerini çeken sporu bulmaları için izin verin. Bu spor sizinki ile aynı olmasa bile.

 

7. Birden çok spor yapmalarına izin verin

Sizin için de mümkünse birden fazla spor yapmalarını destekleyin. Araştırmalar birden çok sporla ilgilenen çocuk-gençlerin daha başarılı olduğunu gösteriyor.

8. Doğru antrenörü bulun

Şunu açıkça belirtelim; takımın kazanıp kazanmadığı değil, o antrenörün o takım için doğru antrenör olup olmadığı önemlidir. Bunu anlamak için kendinize şu soruları sorun:

– Çocuğunuz koç ile çalışmaktan mutlu mu?
– Antrenör, oyunculara nasıl davranıyor?
– Onlarla çocuklarla/gençlerle iletişim kurması gerektiği gibi mi iletişim kuruyor?
– Antrenör, oyuncuları önemsiyor mu?
– Doğru sebeplerle mi koçluk yapıyor?
– Sadece en iyi oyunculara mı odaklanıyor?
Eğer doğru antrenör olmadığını düşünüyorsanız, takım değiştirmekten çekinmeyin.

9. Antrenörün koçluk yapmasına izin verin

Eğer koçları siz değilseniz, koçluk yapmayın!
Ailelerin tribünden antrenörlüğe soyunması şuna yol açacaktır; koç bir şey söylerken veli başka bir şey söyleyecektir. Bu, çocuğu çok zor bir durumda bırakacak ve kimin dediğini uygulayacağı konusunda ikilemde bırakacaktır: Kimi mutlu edecek, kimi üzecektir? Hiçbir çocuğa böyle bir baskı uygulanmamalıdır.
Tribünden sadece ve sadece destek olmalısınız! Unutmayın; sporda ailelere düşen rol; çocuklarına destek olmaktır.

10. Antrenörle çocuğunuz hakkındaki sorunları konuşmaktan çekinmeyin

Çoğunlukla aileler yaşadıkları problemleri antrenörün kendisi konuşmak yerine diğer ailelerle ya da arkadaşlarıyla paylaşmayı tercih ederler. Bu problemi yalnızca daha kötü hale getirir.
Eğer koçla ilgili bir sorununuz varsa onunla bire bir konuşmayı isteyin ve doğru cümlelerle sorununuzu dile getirin. Sorununuz sportif ise, örneğin; çocuğunuz neden az süre alıyor ya da neden antrenmanda bu kadar çok koşmak zorundalar gibi, öncelikle antrenörün yaptığı ise ve verdiği kararlara saygı duymanız gerektiğini unutmamakta fayda var. Nihayetinde o, bunun için eğitim aldı ve özellikle sportif açıdan verdiği kararlar sizden daha objektif ve bilimsel olacaktır. Antrenörün aynı zamanda bir eğitimci olduğunu unutmadan, verdiği cevap sızı memnun etmese de yine belirtmek isteriz ki kararlarına saygı duyulmalıdır.

11. Koçun kararlarını küçümsemeyin

Hiçbir zaman antrenörün kararlarından farklı düşünseniz bile bunu çocuğunuza söylemeyin! Bunu ona söylemek, onun koçuna karşı güveninin kaybolmasına ve koçun verdiği ya da vereceği her kararı sorgulamasına neden olacaktır. Bu da oyuncunun koçu ile olan iletişimini olumsuz yönde etkileyecektir.

 

Yazı dizimizin ikinci bölümü olan Harika Veli Olmak için Yapabileceğiniz 25 şey-2‘ye buradan ulaşabilirsiniz.

Harika Bir Veli Olmak için Yapabileceğiniz 25 Şey-1” hakkında 2 Yorum

  • Pingback: Harika Veli Olmak için Yapabileceğiniz 25 Şey-2 | Basketall

  • 11 Kasım 2016 at 15:40
    Permalink

    Maclarda gordugumuz seylere inanamazsiniz, hakeme bagirip cagiran tehdit eden, oyunu tribunden yonettigini sanan, yaninda yakininda olmakdan utanc duydugumuz insanlar var.. Umarim yazilariniz bir sekilde karsilarina cikar ve durup dusunmelerini saglar.
    Sporcu velileri icin ilk defa bir kaynak goruyorum.Cok tesekkur ederiz,takipte olacagiz.

    Cevapla

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir